Yapı Malikinin Sorumluluğu
Yapı malikini tanımlamak gerekirse kalıcı olsun veya olmasın toprakla bağlantı içerisinde olan inşaat, apartman, dükkan, ev, ahır, otopark, yol, trafo, maden ocakları, trafo ve benzeri gibi akla gelebilecek toprakla bağlantılı diyebileceğimiz yapıların sahibine verilen addır.
Türk Borçlar Kanunumuzda meydana getirilen düzenlemeye göre yapı eserinde kusur aranmaksızın yapı maliki sorumlu kabul eder. Şöyle ki yaygın kullanım bakımından apartman örneği verecek olursak malik apartmanında meydana gelen zarar ve yapımdaki bozukluklardan, bakımından ve türevi olan her durumdan sorumlu kabul edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu madde 69’a göre ‘’Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.’’ Madde devamında da intifa ve oturma hakkı sahiplerinin de binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararı malikle birlikte müteselsil şekilde gidermekle yükümlü tutulmuşlardır.
Yapı Malikinin Sorumluluğunu Kaldıran Sebepler
Yapı sahibinin sorumluluğu ağırlaştırılmış bir sorumluluktur. Meydana gelen zarar ile bozukluk veya özensizlik arasında bir bağ varsa yapı malikinin kendisine yüklenen sorumluluktan kurtulması kolay olmayacaktır. Mücbir sebep durumlarında beklenmedik bir hal meydana geldiği için (deprem, sel, fırtına vs.) insanın öngöremeyeceği, önleyemeyeceği durumlar olduğu için mücbir sebeplerde artık yapı malikinin sorumluluğu ortadan kalkmıştır.
Mübir sebep dışında yapı malikinin sorumluluğunu kaldıran bir diğer hal de üçüncü kişinin ağır kusurudur. Bir başka kişinin kusurlu davranışı sebebiyle yapı malikinin özensizlik ve meydana gelen zarar arasında illiyet bağı kesilmişse yapı malikinin sorumluluğuna da gidilmez. Örneğin apartmanda ev sahipleri dışında bir başka kişinin binayı yakması, yıkmaya yönelik eylemlerde bulunması veya buna benzer sebeplerle taraflar dışında bir kimsenin fiili sonucu zarar meydana gelmiş ise yapı malikinin sorumluluğuna gidilemeyecektir.
Son olarak yapı maliki zarar gören kimsenin ağır kusurunu ispatlaması halinde sorumluluğu ortadan kalkacaktır. Örnek verecek olursak inşaat halinde binada elektrik tellerinin etrafı şeritlerle kapalı olmasına rağmen bir kimse izinsiz şekilde binaya girerek bir şekilde o tellere temas etmesi sonucu yaralanırsa bu durumda zarar gören ağır kusurlu sayılarak yapı malikinin sorumluluğuna gidilemeyecektir.
Zarara Uğrama Tehlikesinin Önlenmesi için Yapı Malikine Başvurma
Türk Borçlar Kanunu’nun 70. Maddesinde yapılan düzenlemeye göre tehlikeli bir durumun varlığı halinde tehlikenin giderilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını o yapı veya bina üzerinde hakkı bulunan kişilerden talep edebilecektir. Örneğin yan yana bulunan binaların birinde derin çatlaklar ve çukurlar oluşması halinde sağlam olan yapı çürük olan yapıdan gereğinin yapılmasını tehlike yaratan hallerin ortadan kaldırılmasını talep edebilecektir.
Yapı Malikinin Sorumluluğundan Kaynaklı Davalarda İspat Yükümlülüğü ve Kapsamı
Yapı malikinin sorumluluğu kusursuz sorumluluk hali olduğu için meydana gelen zarardan dolayı şayet kendisiyle ilgili bir durum değilse illiyet bağı yok ise bu durumun ispat külfeti kendisine aittir. Yine örnek üzerinden gidecek olursak bina sahibinin yapısından bir kimsenin kafasına bir parça düşmesi durumunda yapı malikinin sorumluluğuna gidilir. Ancak yapı maliki bu sorumluluktan o parçanın bir başka X kişisi tarafından atıldığını ispat ettiği takdirde sorumluluktan kurtulmuş olacaktır.
Yapı Malikinin Rücu Hakkı
Türk Borçlar Kanununda 69.maddenin devamında rücu hakkına değinilmiştir. Örneğin intifa ve oturma hakkı sahipleri binanın bakımından doğan eksiklikler dolayısıyla malikle beraber müteselsil sorumlu olacaktır. Sorumlu olan kişiler bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakları mevcuttur ve bu haklarından yararlanabileceklerdir.
Yapı Malikinin Sorumluluğundan Kaynaklanan Davalarda Zamanaşımı Süresi
Zarar gören kimse zarardan itibaren veya zararı öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içerisinde her halükarda zararın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl içerisinde tazminat isteme etme hakkını kaybedecektir.
Yapı malikinin rücu hakkı bakımından da rücu hakkı tazminatı ödediği ve zarardan kendisiyle beraber sorumlu olan kişilerin tamamını öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halükarda tazminatın tamamını ödediği tarihten başlayarak 10 yılın dolmasıyla birlikte rücu hakkını kaybedecektir.
Yapı Malikinin Sorumluluğundan Kaynaklı Davalarda Görevli Mahkeme:
Yapı malikinin sorumluluğu dolayısıyla görevli olan mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Yukarıda belirttiğimiz zamanaşımı süreleri dahilinde Asliye Hukuk Mahkemesine başvuruda bulunarak yapı malikinin sorumluluğuna gidilebilecektir.