Arsa Payı Karşılığında İnşaat Sözleşmeleri
Arsa sahibi olan ancak taşınmazı üzerine yapılacak olan inşaat için yeteri kaynağı bulunmayan kimseler ile yüklenici sıfatıyla birlikte çıkarları doğrultusunda malzeme ve nakit ihtiyaçlarını karşılayarak bina-yapı yapma yükümlülüğü altına giren kişiler arasında yapılan sözleşmeler Arsa Payı Karşılığında İnşaat Sözleşmelerini oluşturur. Yapılan bu sözleşme iki tarafa da borç yükleyen sözleşmelerdir. Arsa payı karşılığında inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi taraf binanın yapım aşamasında bu duruma katlanmak ve aralarındaki sözleşme gereği vaad edilmiş olan taşınmazlarını devretmekle yükümlü olacaktır. Müteahhit olan kişilerin de sözleşmede anlaşılan şekilde arsa sahibinin arsası üzerinde inşaat yapmakla yükümlü olacaktır. Kendisine devri sağlanan bağımsız bölümlerin satışını gerçekleştirerek de söz konusu anlaşma gereğince kar elde etmektedir.
Belirtmiş olduğumuz şekilde anlaşma yapan kişilerin pek çok kez uyuşmazlık yaşadıklarına şahit olmaktayız. Yapıdaki eksiklikler, bağımsız bölümlerin devredilmemesi gibi birçok şekilde taraflar karşılıklı olarak sözleşmeye aykırılıklarda bulunabilmektedir. Söz konusu aykırılıklar ile birlikte hak kaybına uğrayan tarafın hukuki yollara başvurarak zarara uğramaması veya zarara uğramış olsa dahi tazmin edilmesini talep etmesi gerekmektedir.
Müteahhidin yapıyı meydana getirmesiyle birlikte bağımsız bölümlerin devrinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Yapılan sözleşmelerde tarafların edimlerini ne zaman ve nasıl gerçekleştireceklerini, borç muaccel olduğu takdirde ne gibi yollar izleneceği gibi hususlar sözleşme hazırlanırken büyük önem arz etmektedir.
Müteahhit yapıyı inşa etmesiyle birlikte tarafların anlaştığı hususlar göz önünde bulundurularak bir değerlendirme yapılır. Yapılan değerlendirmenin ardından müteahhide vaad edilmiş olan bağımsız bölümlerin devri sağlanır. Bağımsız bölümlerin devri ile birlikte taraflar arasındaki sözleşme hüküm doğurmuş olur. Ancak müteahhidin sözleşmeye uygun bir yapı meydana getirdiği ifadeleriyle birlikte arsa sahibi kişinin karşı çıktığı durumlara da sıkça şahit olmaktayız. Bu gibi durumlarda arsa sahibi olan kişi bağımsız bölümlerin devrini sağlama yoluna gitmemektedir. Müteahhit tarafından da açılan tapu iptal ve tescil davası süresince taraflar aralarındaki sözleşme gereğince
Müteahhit diye bildiğimiz hukukta ise yüklenici olarak tanımlanan kimse bağımsız bölüm yapmakta, arsa sahibi olan kişi veya kişiler de buna karşın sözleşme ile kararlaştırılan dairelerin veya bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretme taahhüdü altına girmektedir. Müteahhit de payına düşen bölümlerin başkaca kişilere satış ile devri sonucunda inşaatı tamamlar ve yapılan anlaşma neticesinde kar elde eder.
Müteahhitin kendisine henüz devredilmemiş olan payları tescil yapılmadan bir başkasına devrettiği durumları da sıklıkla görmekteyiz. Bu gibi durumlarda Türk Borçlar Kanunumuz sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir, demektedir.
Yapılan inşaatın sözleşme şartlarına göre tamamlanmaması halinde tapu iptal ve tescil davası açılmasında çelişkili davranış yasağına göre değerlendirildiği oluşturduğunu ve hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilmesi gerekmektedir.
Arsa Payı Karşılığında İnşaat Sözleşmelerinde Görevli ve Yetkili Mahkeme
Arsa Payı Karşılığında İnşaat Sözleşmelerinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Arsa Payı Karşılığında İnşaat Sözleşmelerinde yetkili olacak olan mahkemeler de taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemeleri olacaktır.