Aile İçi Şiddet Nedir?
Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda Yapılan tanıma göre şiddet “Kişinin;fiziksel,cinsel,psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehditleri ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren toplumsal,kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel,cinsel,psikolojik veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı” olarak tanımlanmıştır.
Aile içi şiddet ise kişinin eşine,çocuklarına,annesine,babasına,kardeşlerine ya da yakın akrabalarına yönelik uyguladığı fiziksel,cinsel,ekonomik veya psikolojik şiddettir. Aile içerisinde baskı mahiyetinde yapılan birçok eylem bu kanun çerçevesinde aile içi şiddet olarak görülüp yasaklanmıştır.
Aile İçi Şiddetin Türleri
Fiziksel şiddet: Kaba kuvvetin korkutma,sindirme veya cezalandırma aracı olarak kullanılmasıdır. Tokat atmak, iteklemek, yumruklamak, tekmelemek, herhangi bir nesne fırlatmak, herhangi bir nesneyle vurmak veya tehdit etmek gibi kişi bedenine zarar verebilecek her türlü davranıştır.
Sözlü-Duygusal-Psikolojik şiddet: Hakaret etmek, aşağılayıcı söz söylemek, küçük düşürmek, aşırı kıskançlık yapmak, tehdit, küfür etmek, kişinin kendisini ifade etmesine engel olmak, kişinin ailesi veya arkadaşlarıyla görüşmesini engellemek, kişinin istediği gibi giyinmesine engel olmak gibi fiziksel bir baskı olmadan ruh sağlığını etkileyen her türlü söz ve davranıştır.
Cinsel şiddet: Kadının istemediği yerde, şekilde veya zamanda cinsel ilişkiye zorlama(evli kadınların rızası dışında kocası tarafından cinsel ilişkiye zorlanması da buna dahildir), kişiyi cinsel içerikli sözcükler kullanmaya zorlama, kadını çocuk doğurmaya zorlama veya kürtaj olmasına veya olmamasına engel olmak, fuhuşa zorlamak ya da cinsel organlara zarar vermek gibi hareketlerle kişinin cinselliğini kontrol altına alan ve baskı uygulayan her türlü davranıştır.
Ekonomik şiddet: Çalışmaya veya çalışmamaya zorlamak, kişinin gelirini kontrol etmek, kişinin parasına veya kredi kartlarına el koymak, kişiyi borçlanmaya zorlamak, kişiye para vermemek ya da çok az para vermek, kişiye aile gelir giderleriyle alakalı bilgi vermemek gibi ekonomik baskı içeren her türlü tutum ve davranıştır.
Aile İçi Şiddet Döngüsü
Şiddetin tekrarlanabileceğini bilmek, erken önlem almak açısından önemlidir.
Gerginlik dönemi: Şiddet uygulayacak kişi çeşitli bahanelerle gerginlik yaratır. şiddet uygulayacağı kişinin davranışlarını kontrol altına almaya çalışır. Yapması ve yapmaması gerekenleri söyler.
Kriz dönemi: Şiddet uygulayan, sözlü, fiziksel, cinsel veya ekonomik açıdan karşısındaki kişiye saldırır. Mağdur kendisini aşağılanmış, haksızlığa uğramış ve üzgün hisseder.
Pişmanlık dönemi: Şiddet uygulayan pişman olup veya pişman olduğunu söyleyip mağdurun gönlünü almaya çalışır,olumlu davranışlar sergiler ve mağdur da bu davranışlarını olumlu karşılar.
Bahane dönemi: Şiddet uygulayan davranışları için bahaneler üretmeye başlar. Mağdur, şiddet uygulayanın bahanelerini anlamaya çalışır, değişmesi için yardımcı olmaya çalışır ve kendini sorumlu hisseder.
Şiddet Mağduru Kimdir?
- Şiddet içeren tutum ve davranışlara maruz kalan
- Şiddet içeren tutum ve davranışlara maruz kalma tehlikesi bulunan
- Şiddetten etkilenen
- şiddetten etkilenme tehlikesi bulunan
Kadınlar,çocuklar, aile bireyleri aile içi şiddette mağdur olabilir.
Aile İçi Şiddete Karşı Ne Yapılabilir?
Polis merkezleri- Jandarma karakolları: Aile içi herhangi bir şiddete uğrayan kişiler polis merkezleri ve jandarma karakollarına giderek konu hakkında şikayetçi olmalı ve korunma talep etmelidir. Başına gelmesi muhtemel riskler açıkça ifade edilmelidir. Polis ve jandarma derhal tedbir alınması gereken durumlarda önleyici ve koruyucu tedbirleri alır, diğer durumlarda Cumhuriyet savcılığına yönlendirir.
Cumhuriyet savcılığı: Aile içi şiddete maruz kalan veya maruz kalma tehlikesinde bulunanlar bulundukları ilin valilik makamına, ilçede yaşıyor ise kaymakamlık makamına verilecek dilekçe ile suç duyurusunda bulunabilir. Cumhuriyet savcılığı konuya ilişkin tedbirleri alacak ve şiddeti uygulayan kişiye dava açacaktır.
Sağlık kuruluşları: Uygulanan şiddeti belgelendirmek açısından en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edebilirsiniz. Rapor hukuki koruma için esas teşkil eder.
Sivil toplum kuruluşları: Hukuki hakların anlatımı, sığınma, danışmanlık ve yaşanılan şiddetle alakalı verilebilecek her türlü destek STK’lar tarafından verilmektedir.
ALO 183: Şiddete maruz kalanların ücretsiz olarak başvurabileceği danışma hattıdır.
Aile ve sosyal politikalar il müdürlükleri: Kadın haklarına yönelik olarak Kadın Konukevleri, Kadın Sığınma Evleri, danışmanlık ve rehberlik hizmetleri vermektedirler.
Barolar: Avukatlık ücreti ödeyecek durumda olmayanlar bulundukları yerlerin barolarına başvurabilirler. Baroya bağlı Kadın Danışma Merkezi varsa doğrudan bu merkezlere de başvurmak mümkündür.
Aile Mahkemesine Başvurunca Neler Yapılabilir?
Aile içi şiddete maruz kalanlar için en etkili çözüm Aile Mahkemesi ve Cumhuriyet Savcılığına yapılan başvurudur. Hakim, uygulanan şiddet karşısında koruyucu ve önleyici tedbir kararları alabilir. Koruyucu tedbir kararlarının verilmesi için şiddet mağdurunun bununla ilgili delil veya belge sunma zorunluluğu yoktur. Tedbir kararları ilk seferde en fazla 6 ay için verilebilir. Gerekli görülmesi halinde bu süre hakim tarafından uzatılabilir. Evden uzaklaştırma, belli mesafeye kadar yaklaşmama bunların başında gelir. Şiddet uygulayan evin geçimini sağlıyorsa mağdur talep etmese de hakim mağdura tedbir nafakası verilmesine karar verebilir. Şiddet uygulayan hakim tarafından verilen kararlara aykırı davranırsa hakim 3 günden 10 güne kadar zorlama hapsinde tutulmasına karar verir. Kişi tedbir kararına aykırı davranmaya devam ederse toplamda 6 ayı geçmemek üzere her defasında 15 günden 30 güne kadar zorlama hapsine karar verilir. Sonuçlarının suç teşkil etmesi sebebiyle aile içi şiddet ceza hukukunu da ilgilenmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun özel hükümleri düzenleyen kısmında “Aile Düzenine Karşı İşlenen Suçlar” başlıklı bölümde yer almaktadır. Örneğin; bir kişiyi kasten öldüren kişi müebbet hapis cezası alırken, mağdur failin üstsoyu, altsoyu, eşi veya kardeşiyse ağırlaştırılmış müebbet cezası alır. Kısacası suç teşkil eden fiiller ceza hukuku açısından aile içerisinde baş göstermişse genellikle cezayı arttırıcı bir sebeptir.