Miras denkleştirme davası yalnızca yasal mirasçılar tarafından yapılabilen ve Türk Medeni Kanununda 669-675.maddeler arasında düzenlenmiştir. Yasal mirasçılar, miras bırakandan paylarına karşılık elde edilen sağlararası karşılıksız olan kazandırmalar denkleştirmeyi sağlamak maksadıyla terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler.
Madde devamında Türk Medeni Kanunu 669/2 ‘’ Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tâbidir.’’ Demektedir. Buna göre altsoya yapılan karşılıksız kazandırmalar aksi belirlenmediyse denkleştirilecektir.
Miras Denkleştirme
Davası Özellikleri
Miras denkleştirme davasında dava konusu tüm kazandırmalar sadece
mirasbırakanın hayatta olduğu dönemdekilerle sabittir.
Şayet denkleştirme davasına konu bir kazandırma varsa bütünüyle mirasa iade olur.
Sadece yasal mirasçılar denkleştirme davası talebinde bulunabilecektir. Atanmış mirasçılar denkleştirme davası tarafı olamazlar.
Altsoy haricindeki mevcut yasal mirasçılar bakımından kazandırmalara ancak miras hissesine sayılmak üzere yapılmış ise denkleştirmeye tabi olabilecektir.
Miras Denkleştirme
Davasında Mirasçılık Vasfının Kaybı
Türk Medeni Kanununda 670.maddede düzenlenen bu hükme göre mirasçılık
sıfatını kaybeden mirasçıya ait geri verme yükümlülüğü onun yerini alan
mirasçılara, miras paylarındaki artış oranında yansıma olacaktır.
Miras Denkleştirme
Davasında Sağ Kalan Eşin Durumu:
Türk Medeni Kanununda ilgili hükümlerde sağ kalan eşin denkleştirmeye göre
durumu özel olarak değerlendirilmemiştir. Sağ kalan eşe yapılan özel
kazandırmalar bakımından değerlendirmeler ancak miras payına mahsuben yapıldı
ise denkleştirme davasında konu olabilecektir. Hukukumuzda tartışmalı olmakla
birlikte sağ kalan eşin alt soya karşı denkleştirme alacaklısı olup
olamayacağına Yargıtay statü bakımından farklılık olduğu kanaati getirmiştir.
Şöyle ki iradi şekilde denkleştirme yapılacak olan alt soy karşısında sağ kalan
eşin denkleştirme alacaklı olması kabul edilemeyecektir. Alt soya karşı yapılan
bir kazanım denkleştirme davasına konu olabilecek iken aynı türden kazandırma
sağ kalan eşe yönelik olsaydı kendiliğinden denkleştirilemeyecektir.
Miras Denkleştirme
Davasında Geri Verme Şekli:
Miras Denkleştirme Davasında Geri Verme veya Mahsup başlığı altında
düzenlenen bu düzenlemeye göre geri vermekle yükümlü olan mirasçı taraf
dilediği takdirde aldığını aynen verebilir. Aynen geri vermemesi halinde
payından fazla olsa bile değerini miras payına mahsup ettirebilir. Miras
payının üstü olan yani miras payını aşan kazandırmalarda yapılan kazandırma
miras payını aştığı takdirde mirasçı, miras bırakanın bunu kendisine bırakmak
istediğini ispat ederse, bu fazla olan kısım denkleştirmeye tabi olmaz. Diğer
mirasçıların tenkis hakları da bu durumda saklı olacaktır.
Denkleştirme değerinin tespiti denkleştirme anındaki değere göre belirlenir.
Miras Denkleştirme
Davasında Eğitim ve Öğretim Giderleri:
Miras denkleştirme davasında eğitim ve öğretim giderleri çocukların eğitim
ve öğrenimi için yapılan giderler sebebiyle geri verme yükümlülüğü, miras
bırakanın aksini istediği ispatlanmadıkça ancak alışılmış ölçüleri aşan kısım
için mevcuttur. Eğitim ve öğrenimini tamamlamamış olan veya engelliliği bulunan
çocuklara, paylaşmada hakkaniyete uygun bir ödeme yapılır.
Miras Denkleştirme
Davasında Evlenme Giderleri:
Türk Medeni Kanununda 675.maddesinde yer alan düzenlemeye göre ‘’Olağan
hediyeler ile evlenme sırasında yapılan geleneğe uygun giderler denkleştirmeye
tâbi değildir.’’ Demektedir.
Miras Denkleştirme
Davasında Zamanaşımı Süreleri:
Miras denkleştirme davasında zamanaşımı süresi 10 yıl olarak
belirlenmiştir. Bu sürenin geçmesinin ardından dava hakkı düşecektir.
Miras Denkleştirme
Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme:
Miras Denkleştirme davasında HMK hükümleri gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri
görevlidir. Yetkili mahkeme bakımından ise yine HMK gereği ölenin son yerleşim
yeri yetkili mahkeme olarak kabul edilir.